İzmir Amerikan Koleji’nin (ACI) ev sahipliği yaptığı, İzmir ve çevresinden 200’ü aşkın katılımcıyla gerçekleşen sempozyumda, çağımızın en önemli sorunlarından biri olan “zorbalık” ele alındı. Sempozyumda; tüm okul çalışanlarının, öğrencilerin ve ailelerin de dâhil edildiği “bütüncül okul yaklaşımı”nı benimseyen programların okullardaki akran zorbalığını azaltmada başarılı olduğu vurgulandı.
Türkiye’nin en köklü liselerinden İzmir Amerikan Koleji (ACI) önemli bir sempozyuma ev sahipliği yaptı. İzmir Amerikan Koleji (ACI) Rehberlik Bölümü liderliğinde İstanbul Psikanaliz Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Derneği- Psike İstanbul iş birliği ile “Zorbalık ve Travma” konulu Psikanaliz ve Eğitim Sempozyumu düzenlendi. Çağımızın en önemli sorunlarından biri olan zorbalığın ele alındığı sempozyum, İzmir ve çevresindeki resmi ve özel okulların psikolojik danışmanları, sınıf öğretmenleri ve idarecilerinden oluşan 200’ü aşkın katılımcıyla gerçekleşti.
Sempozyumun açılış konuşmasını ACI Okul Müdürü Didem Erpulat ve Psikanalist- Çocuk ve Ergen Psikoterapisti Şebnem Kurtaran yaptı. Daha sonra Psikanalist-Psikiyatrist Dr. Sezai Halifeoğlu “Zorbalığın Özneleri”, Psikanalist- Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Türkay Demir “Travma Yaratıcılığı Engeller mi; Besler mi?” ve Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aysun Doğan “Okul Temelli Önleyici Müdahale Programları” konularında katılımcıları bilgilendirdiler.
OKULA GİTMEK İSTEMİYORSA DİKKAT!
Son yıllarda okullarda sıklıkla karşılaşılan akran zorbalığı davranışlarının çocuk ve ergenlerin akademik, sosyal ve duygusal gelişimini olumsuz olarak etkilemekte olduğuna değinen uzmanlar, zorbalığa maruz kalan çocukların okula karşı isteksizlik gösterdiği, derslere olan ilgilerinin azaldığı, okulda kendilerini yalnız hissettikleri, kaygı ve depresyon belirtileri gösterdiklerini belirttiler. Sempozyumda, zorbalık yapan çocukların ise uzun vadede ergenlik döneminde riskli davranışlar gösterdiği, okula olan ilgisinin düştüğü ve daha yoğun şiddet içeren davranışlar sergiledikleri vurgulandı. Yurtdışında, akran zorbalığını önleyici pek çok programın okul öncesi dönemden başlayarak lise yılları boyunca uygulanmakta olduğuna dikkat çekildi. Özellikle okul idarecileri, öğretmenler, okuldaki personel, öğrenciler ve aileler ile farklı düzeylerde ve yoğunlukta çalışmalar içeren “bütüncül okul yaklaşımı”nın benimsenmesi gerektiğinin altı çizildi. Sempozyuma katılan uzmanlar tarafından, bütüncül okul yaklaşımını benimseyen programların okullardaki akran zorbalığı davranışlarını azaltma ve sınıf ortamında arkadaşlık ilişkilerini güçlendirme konusunda oldukça başarılı olduğunun gözlenmiş olduğu aktarıldı.
Sempozyum kapsamında öğleden sonra eş zamanlı çalıştaylar gerçekleştirilerek, anaokul-ilkokul-ortaokul ve lise seviyelerinde farklı vakalar ayrı oturumlarda yine uzman konuklar liderliğinde ele alındı.