Türk düşünce dünyası içinde yeri doldurulamayacak isimler arasında yer alan usta yazar Alev Alatlı çoklu organ yetmezliği nedeni ile yaşama gözlerini yumdu. Acı haberi, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca duyurdu. Usta yazar, Edebiyat alanında 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne lâyık görülmüştü. Alev Alatlı, Eyüp Sultan Camii’nde kılınan öğle namazının ardından, Mihrişah Valide Sultan Haziresi’nde defnedildi.
Usta yazar Alev Alatlı, bir süredir tedavi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle 79 yaşında hayatını kaybetti. Alev Alatlı, yarın Eyüp Sultan Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından, Mihrişah Valide Sultan Haziresi’nde defnedilecek.
Bakan Koca: Fikir ve sanat hayatımızın büyük isimlerindendi
Acı haberi, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca duyurdu. Bakan Koca,
“Alev Hanımı kaybettik. Bir süredir tedavi altındaydı. Kendisini ziyarete gittiğimde, “Bu toprakları daha çok sevdirmeliyiz.” demişti. Bu sözünü aydınlarımıza, yöneticilere, ülkemizin bugününe, yarınlarına etki etme gücüne sahip herkese yönelik bir vasiyet olarak anlamıştım. Alev Alatlı, fikir ve sanat hayatımızın büyük isimlerindendi. 2014 yılında edebiyat dalında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü başta olmak üzere, pek çok ödülle onurlandırılmıştı. Hepimizin başı sağ olsun”
dedi.
Vasiyeti paylaşıldı: Benim yaşıma geldiğinizde…
Alev Alatlı’nın vasiyeti sosyal medya hesabından paylaşıldı. Alatlı vasiyetinde şu ifadeleri kullandı;
“Nasihatimdir, vasiyetimdir,
Güneş her gün daha mütekâmil bir dünyaya doğmaz. Tarih ezelden ebede dümdüz uzanan doğrusal bir hat değil, devirli bir oluşumdur. Gün olur, en gerideki en öndekinden ileride olur. Aristarkus, Kopernik’e “zıpçıktı astrolog” diyen devrimci Martin Luter’den daha ilericidir. Ahmet Yesevi, Kadızade Mehmet’in çok ötesinde. Siz istihkâmlarınızı güçlendirin, zor zamanları fırsata çevirin. Benim yaşıma geldiğinizde, benim hiç olamadığım kadar hakîm, fehîm, müstakîm, emîn, mekîn ve metîn olun.
Aziz ülkemize gelince, ille de bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz Türkiye’yi. Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekinin meyve vermekte olduğunu görün. Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı adet edinin. Unutmayın ki düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendisine has bir kimliği vardır, Türkiye’nin. Batmaz. Batarsa, okyanuslar taşar. Mademki son temsilcileriyiz Gezegen’in iyiliği için yaşatılması elzem bir medeniyetin, bizi durduracak tek “gerçek”, soğuyan Güneş’in dünyamızı yarı yolda bırakması ihtimali olmalı.