GİSP, Şehir planlamasında afet risklerini azaltmayı konuştu

GİSP, Şehir planlamasında afet risklerini azaltmayı konuştu
Yayınlama: 24.04.2024
A+
A-

Gayrimenkul için Strateji Platformu (GİSP) Nisan Ayı Yuvarlak Masa toplantısını Bursa Emlak Müşavirleri Esnaf Odası (BEMO) iş birliği ile “Afet Dirençli Planlama ve Yapılaşma” başlığıyla Bursa’da gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü GİSP Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Grubu Başkanı Şükrü Cem Akçay’ın yaptığı toplantıda Bursa Uludağ Üniversitesi Emlak Yönetimi Programı Başkanı Prof. Dr. Elif Karakurt “Rant ve Güvenli Yaşam Alanı Çıkmazında Geri Dönüşüm”, Yüksek Şehir Plancısı Uluay Koçak Güvener “Afet Dirençli Planlama”, Av. Dr. Kazım Çınar “Afet ve Hukuk”, Bursa Emlak Müşavirleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Meral Türkeş “Dirençli Kent Olma Yolunda Gayrimenkul Tercihleri” ve GİSP Bursa Grubu Başkanı Erkan Erdem de “Ekosistem Tabanlı Yönetim-Doğayla Bütünleşik Bir Yaklaşım” konularında bilgiler verirken, BEMO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Çelebi Afete karşı dirençli yapılaşmada en önemli konunun halkın bilinçlenmesi olduğu konusunun altını çizdi.

 

Moderatörlüğünü GİSP İzmir Grubu Başkanı ve Egemall Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. Genel Müdürü Şükrü Cem Akçay ‘ın yaptığı panelin açılışında konuşmasını da yapan Akçay, “Bu konuyu çok önemli bir noktada kültürlerin birleştiği kent olan Bursa’da çok değerli konuşmacıların katılımları ile yapıyoruz. Sanayisiyle, tarımıyla, turizm ve ticareti ile gayrimenkul sektörünü çok yakından ilgilendiren bir yer Bursa.. Afetler bir doğa olayıyla, kırılgan bir insan toplumunun karşılıklı etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Yani bir doğa olayının afet halini alması toplumsal bir süreç üzerinden gerçekleşir. Hiç kimsenin yaşamadığı bir yerde deprem, sel, heyelan ve bunun gibi doğa olaylarından, bir afet olarak bahsedilebilir mi? İnsansız afet olmaz.” şeklinde konuştu.

Bursa Uludağ Üniversitesi Emlak Yönetimi Programı Başkanı Prof. Dr. Elif KarakurtTosun yaşam kalitesi yüksek ve doğal afetlere karşı dirençli kentsel yaşam oluşturmak amacıyla yasal ortaya atılan kentsel dönüşüm projelerinin  rant odaklı bir yapılaşmayı beraberinde getirmesini ve bu süreçte müteahhitlerin, yapı sahiplerinin ve yerel yönetimlerin sorumluluklarını Bursa kenti özelinde ele alarak; “Kentsel dönüşüm süreci ile yenilenen kentlerimizin geleceği; vatandaşların para açıklamadan konutlarını yenileme isteği ile inşaat firmalarının daha çok kâr elde etme isteğine bırakılamayacak kadar önemli bir konudur” dedi.

Yüksek Şehir Plancısı Uluay Koçak Güvener ise, “Afetlere karşı direncin sağlanması çok disiplinli bir yaklaşımı ve işbirliğini gerektirmektedir. Bu çalışmaların belirli bir sistematikte ve standartta olması için; uluslararası yol haritalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye’de kentsel direnç kavramının daha çok doğal afetler ve iklim değişikliği temelinde ele alındığı görülmüştür” şeklinde konuştu.

“Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunmasından İdare Sorumludur”

Avukat Dr. Kazım Çınar, “Temel hak ve hürriyetlerin korunmasında devlet yani idare sorumludur. Yani afet olması durumunda aslında sorumluluk idarenin sorumluluğudur. Bir afet olduğu zaman yapıların çökmesi ya da can ve mal kayıpları olduğu zaman kusurlu ve hukuka ayrkırı bir fiille başkasına kasten zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür” dedi. Bursa Emlak Müşavirleri Odası (BEMO) Yönetim Kurulu Üyesi Meral Türkeş, satın alınacak binanın hangi yıl yapıldığının, kat mülkiyetinin olup olmadığının ve binanın planının kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizerken, kentsel dönüşümle ilgili riskli yapıların bakanlığın sitesinden kontrol edilebileceğini sözlerine ekledi. GİSP Bursa Grubu Başkanı Erkan Erdem de, İklim krizinin doğayı iyileştirmek, doğayı koruyarak geliştirmek için bir fırsat olduğuna vurgu yaparak ekosistem tabanlı çözümlerin hayata geçirilerek kentlerin de doğayla birlikte iyileşebileceğini sözlerine ekledi.

“Esas Çözülmesi Gereken Konu Halkın Bilinçlenmesidir”

 

Bursa Emlak Müşavirleri Esnaf Odası (BEMO) Başkanı Erdal Çelebi burada önemli olanın geleceği kurtaracak olan şeyin güvenli yapı almak olduğu, insan eliyle bozulan doğada kurtarılması gereken şeyin insanın canının olduğu esasına dayanılarak en önemli konunun halkın bilinçlenmesi olduğu konusuna vurgu yaptı.

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.