‘Birinci Yüzyıldan İkinci Yüzyıla İz Bırakanlar’ konulu ‘6.ATLAS GELECEĞİ KONUŞUYOR’ etkinliğinde kendi mesleğinin duayenleri, gençlere, geleceklerini inşa etme konusunda öneriler verdi, gelecek planlarıyla ilgili tavsiyelerde bulundu
Kuruluş amacı genel anlamıyla gençlere gelecek hazırlamak olan Atlas Sağlık ve Eğitim Vakfı’nın geleneksel Atlas Geleceği Konuşuyor etkinliğinin 6.’sı, İzmir Ticaret Odası konferans salonunda ‘Birinci Yüzyıldan İkinci Yüzyıla İz Bırakanlar’ konu başlığı ile yapıldı. Etkinliğin sunuculuğunu her yıl olduğu gibi oyuncu yazar TOÇEV Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Bilgin yaptı. Atlas Vakfı bursiyerlerinin İzmir zeybeği gösterisi salondan büyük alkış aldı. Atlas Sağlık Eğitim Vakfı’nda burs alan tıp hukuk ve eğitim fakültesi öğrencilerinin yanı sıra İzmirliler de etkinliğe büyük ilgi gösterdi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Atlas Sağlık Eğitim Vakfı Başkanı Dr. Mustafa Apak ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ sözünü kendilerine rehber edindiklerini belirterek, 2. yüzyılda da umutsuz ve çaresiz olmayacaklarını, eğitime, bilime dört elle sarılacaklarını söyledi. Yedi yıldır büyük inanç, heyecan ve azimle sürdürdükleri çalışmaların her yıl daha da büyüyerek devam edeceğini vurguladı.
Yola 13 öğrenci ile çıktıklarını, bugün burs verdikleri 47 öğrencileri bulunduğu bilgisini veren Apak, ‘’Bursiyerlerimizin branşları farklı olmasına rağmen hepsi ile birebir ilgileniyoruz. O nedenle İzmir ve Manisa illerine yetişebiliyoruz. Bütün bursiyerlerimiz branşı ne olursa olsun ayda bir kitap bitiriyor ve eğitmenleri ile kitap tartışması yapıyor. Her bursiyerimiz hayatı boyunca ihtiyacı olacak bireysel gelişimlerini tamamlayacak eğitimlere katılıyorlar. Muhtelif gezilerle İzmir ve çevresindeki tarihi yerleri tanıyorlar. Sinema kulübü ile her ay bir sanat değeri taşıyan filmi izleyip tartışıyorlar. Spor, bale, tiyatro, opera gibi İzmir deki tüm etkinliklere bursiyerlerimizi göndermeye çalışıyoruz.
Amacımız branşında zaten başarı puanı yüksek olan gençlerimizi her yönü ile mükemmel şekilde hayata hazırlamak. Yaşadığımız toplum ve şehre katkı sağlamak değer yaratmak ana hedeflerimiz arasında. Bu nedenle her yıl bir ana konu belirleyerek ülkemizin yetiştirdiği çok değerli bilim insanlarını, düşünürleri, iş insanlarını, girişimcileri, İzmir’e davet ederek İzmirlilerle buluşturmak ve gençlerimizin geleceğe yönelik bakış açılarını geliştirmek için çalışmaktayız’’ diye konuştu.
İlk konuşmacı Adım Adım Platformu kurucusu Prof.Dr. Itır Erhart, Adım Adım Platformu’nun ortaya çıkış hikayesini ve bugün geldiği noktayı şiirsel anlatımıyla dinleyenlere de yaşattı. Itır Erhat sosyal girişimciliğe ve hayata dair öğrendiklerini Atlas Vakfı bursiyerleri, gönüllüleri ve İzmirlilerle paylaştı.
Balparmak CEO’su Ali Bozer ikinci yüzyıla girerken tarımsal üretim, sanayi ve markalaşma süreci ile ilgili konuştu. Katlanarak büyüyen küresel nüfus ve ülke nüfus artış hızı yüzünden gıda sağlamanın hayati rolüne dikkat çeken Bozer, tarıma dayalı gıdanın gelecekte stratejik ürüne dönüşeceğini vurguladı. İstikrarlı politikalarla tarımsal ve gıda üretiminin desteklenerek Türkiye’nin markalaşma sürecinde atması gereken adımların neler olduğunu anlattı.
Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Türker Kılıç ‘Yeni bilim: bağlantısallık; Yeni Kültür: Yaşamdaşlık’ kitabı üzerinden İnsan beynini anlamanın ne kadar zor olduğunu, modelleme yapmak için yeni yapay zeka sistemlerini ve yeni matematiği kurguladıklarını anlattı. Beynin nasıl düşünce ürettiği ve üretilen bu düşüncenin nasıl zihin yapısını oluşturduğu bunun bağlantısallık metodolojisi olarak matematiği olduğunu vurguladı. Yaşamın enformasyon modelleri meydana getirdiğini ve bu varoluş gerçekliğinin arkasında enformasyon kodlamasının olduğunun altını çizdi. Kılıç, esas devrimcilerin bilim insanları olduğunu insanlık yolculuğunda yaşamın insan merkezli olarak kurgulanmasının yanlışlığını örneklerle anlattı. Bilim insanlarının beyin ile ilgili araştırmalarının sonucu olarak artık yaşamın enformasyon ağı olduğunu tüm varlıkların enformasyon oluşturduğunun saptandığını söyledi. Tüm canlı beyinlerinin enformasyon yoluyla geliştiğini vurguladı.
Liderlik ve Yönetim Düşünürü Fazıl Oral ‘Geleceğin Kısa Tarihi’ başlıklı konuşmasında bilmenin yanında öğrenen, sonsuz öğrenci olduğunu, dün ve bugün arasında muhasebe yapan kişi olarak küreselleşme, iklim değişimi, yüksek enflasyon ve yapay zeka ile ilgili gelecek senaryolarını, insanlığın ve ülkelerin karşılaşacağı gelişmeleri anlattı. Yeni dünya düzeninin kavramsal olarak modellendiği günümüzde ikinci yüzyılda ülkemizin nasıl hazırlanması gerektiğini de vurguladı.
Sanatın ikinci yüzyılda Türkiye için taşıdığı anlamı anlatan Ressam Ergün Başar ise, sanatın ülkenin can damarlarından biri olduğunu, sanat olmadan gelişmenin, büyümenin eksik kalacağını vurguladı. Eğitim ve sanatın birbirinden ayrı olamayacağını vurguladı.
Etkinliğin son konuşmacısı Ekonomi Gazetecisi ve Televizyon Programcısı Emin Çapa’ydı. ‘Yarını inşa etmek‘ konulu konuşması büyük beğeni kazanan Çapa, dinamik sunumuyla da dikkat çekti. Herkesin anlayacağı dille ekonomiyi anlatan Emin Çapa, bilimsel bakış açısı, somut veriler ışığında neden nasıl ne zaman ekseninde yarını inşa ederken şikayet yerine çözüm ve fikir üretmenin önemini dile getirdi. Yarını inşa etmenin farklı pencerelerden görülen resmi tüm girdileriyle, farklı görüşler ışığında değerlendirmenin, veri -analiz- bilgi -fikir ile sonuç ve değer üretimi gerçekleşeceğini vurguladı.
Etkinlik vakıf bursiyerlerinin ATATÜRK’ün Gençliğe Hitabesini okumasıyla son buldu. Sanatçı Norm Ender’in 100. Yıl marşı ise tüm salonda coşkuyla seslendirildi.